20 Eylül 2016 Salı

Hearthstone Güncesi #4: Deck Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bir yıldan uzun süredir Hearthstone oynuyorum, daha önceki bölümlerde de bahsettiğim gibi, usta bir oyuncu olduğumu asla söyleyemem. Ama kendimce oynuyorum ve internette yayın yapan oyuncuları da sık sık izliyorum. Bu bölümde genelde maceralarımı paylaşmakla birlikte, değişen meta ile birlikte genel bilgiler vermenin de gerekli olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle genel bilgiler

Hearthstone bir kart oyunu ve diğer kart oyunları gibi aslında bir strateji oyunu olarak görmek de mümkün. Burada önemli olan kullandığınız kartların anlamlı ve güçlü olmaları. Kartlar bazen tek başına çok güçlü olmayabilirler, ama kullandığınız deck içinde kendilerine güçlü yerler edinebilirler. Bu da şu anlama geliyor, en saçma görünen kart bile aslında belirli bir amaca sahip. Hepimiz, karşımıza değişik deck'i ile çıkan ve bizi şaşırtan oyunculara denk geliyoruz.

Oyundaki güncel deck'lere "meta" adı veriliyor, yani o sırada moda olan kartların yön verdiği bir durum söz konusu. Bunu hem Blizzard teşvik ediyor, hem de biraz dönemsel olarak kendiliğinden değişiyor. Blizzard son dönemde oyunu wild ve standart olarak 2'ye bölerek bunu biraz daha belli etti. Standart sistemde son yıllara ait kartlar dışında yeni kart kullanamıyoruz. Bir yandan belirli kartları nerf'lüyor, yani belirli kartların mana değerini yükseliyor ya da gücünü düşürüyor. Bu da bu kartın kullanım sıklığını azaltıyor ve meta'yı değiştiriyor. Güncel olarak başarılı olmak istiyorsanız bu meta'yı iyi takip etmeniz ve buna antidot olacak deckler geliştirmeniz gerekiyor.

Temel olarak bir deck

Temel kartlar aslında oldukça güçlü ve hiçbir kart satın almadan da oldukça ilerlemeniz mümkün. Ama yine de en güzel kartlara ulaşmak için bolca pack açmanız gerekiyor. Yeni başlayanların genel yanılgıları, deck'lerini güçlü minion'larla veya büyülerle doldurmak ve karşıdakine saldırmanın iyi bir şey olduğu yönünde. Bu şekilde kazanmak için gerçekten iyi ayarlanmış bir aggro deck'iniz olmalı. Yoksa masayı kontrol edemediğiniz sürece yenilmeye mahkumsunuz. Dengeli ayarlanmış bir deck şunlardan bir parça içerecektir:

1-Mana dağılımı iyi bir deck: Class'ınıza da bağlı olarak ilk ellerde de ortamı boş bırakmamanız gerekiyor. Oyunun ilk 3 eli bir şey oynayamazsınız, bu nedenle 10 manalık güçlü kartlarla dolu bir deck, eğer özel bir strateji içermiyorsa kaybetmeye mahkumdur.

2-Özellikle kartların iyi ayarlanması: Oyunda battlecry, deathrattle, taunt, divine shiled, charge gibi genel ve daha spesifik bir takım özellikleri olan kartlar mevcut. Bunlar olmadan ilerlemeniz zor, çünkü bu kartlar genelde size vuruş gücü kazandırmakla beraber, stratejinin tam olarak ortalığa döküldüğü yerler. Mesela spellmage olan biri, Azure Drake taşımamakla bir hata yapmaktadır. Bu kart hem kendini yenilemekte, hem de size büyü gücü vermektedir. Bunu yapabilen tek bir kart var, o da 1/1'lik bir legendary olan Bloodmage Thalnos. Her class'ın olmazsa olmaz ve rare'den çok da öte olmayan kartları var. Bunları packlerde bulamıyorsanız, kendiniz dust kullanarak yapmalısınız.
3-Kart sayısı: Bunun ne kadar önemli olduğunu anlamak için pro olmak gerekmiyor. Elinde fazla fazla kartı olan kazanır, bunun sebebi de seçim şansınızı artırıyor olması. Sadece yerden kart çekmek zorunda kaldığınız topdeck durumlarında neredeyse hiçbir şansınız yoktur ve yerden işe yaramayan bir kart gelmesi durumunda boşa bir el geçirirsiniz. Bu da kaybetmek anlamına gelir. Bunun için de kart çekecek büyü veya minionları bulundurmanız gerekiyor. Her class'ın bu anlamda kendi büyüleri var, bazıları karşıdakinden bile kart çekiyor (Rogue, priest). Minion olarak ise en sık Azure Drake, Acolyte of Pain, Loot Hoarder göreceksiniz, bu üçünü de öneririm. Priest için Northshire Cleric olmazsa olmaz. Gnomish Inventer ve Cult Master ise ilk sırada önermeyeceğim kartlar. Kart çekmek açısından en sıkıntılı class sanırım Shaman, ama onun da Mana Tide Totem gibi bir harikası var. Bunları elinize almazsanız işiniz zor.

4-Büyüler: Büyüleri birkaç kategoriye ayırmak mümkünse de güçlendirici ve yokedici olarak 2 başlık altına alalım. Güçlendiriciler kendi minionlarınıza ya da direk size, health ya da vuruş gücü verir. Bunlar Paladin veya Druid değilseniz çok da işe yaramaz. Yokedici büyüler ise masayı kontrol etmek amacı ile kullanılınca çok etkilidir. Direk vuran büyüler (Fireball gibi) genelde çok etkilidir ama manası ile orantılı olarak. 4 manaya 6 vurmak çok iyi olabilecekken, 5 manaya 6 vuran bir büyü ancak yokluk sırasında mantıklı görülebilir AOE büyüleri diyeceğimiz alan büyüleri ise ortalığı temizlemek ve birden işleri tersine döndürmek için idealdir. Flamestrike bunların en ideali olup, Consecration veya Lightning Storm gibi örnekleri de düşünebilirsiniz. Bunlardan elinize en az 2 adet alıp, doğru anı beklemelisiniz.

Strateji

Temel konulardan biraz bahsettikten sonra stratejiye geçelim. Oyunda öncelikle hangi class ile oynayacağınıza bağlı olarak her şeyi gözden geçirmelisiniz. Hero Power sizin can damarınız ve kazanmanızı sağlayacak olan da o olacaktır. Her hero power belli bir avantaja sahip. Paladin ile 2 manaya 1/1 basmak saçma görünse de bunlar hem geliştirilebilir, hem de yeri asla boş bırakmadığınız için karşınızdaki rahat edemez. Mage ise 2 manaya 1 vuruyor olsa da, bunu Taunt'u bile aşarak yapabilir ve silah gibi sizin gücünüzden yemez. Bu anlamda kontrol için idealdir. Warrior aldığı zırhı her türlü kullanabilirken, Rogue silahı ve Poison'ı ile ortalığı temizleyebilir. En az işe yarayan kabul edilen Shaman'ın totem gücü bile Totally Totems stratejisi ile çiçek gibi işleyecektir. Tabi classınıza bağlı bir de hızını belirlemeniz lazım. Fast-face-aggro gibi terimler daha çok karşıdakine nefes alacak zaman bırakmayan ve ilk elden itibaren karşıyı zorlayan deckler için kullanılır. Burada karşınızdaki minionlarınızı kırmak için kendininkileri harcayacaktır. Tempo deckler ise tempoyu elinde tutan ve karşıdaki ile itişip kakışan bir yol izler. Strateji burada daha belirgindir ve karşıdakinin yerini temizlemeyi ve ufak ufak onu yaralamayı amaçlar. Fatigue ya da Mill türündeki Rogue deckler ise sizin kartınızı yakmak ve bitirmek üzerine kurulu bir düzenek sergiler. Eğer güç değeri düşük kartlarınız ya da büyüleriniz yoksa hayatta kalma olasılığınız düşüktür. Purify Priest, Pirate Rogue ya da C'thun Warrior gibi daha spesifik deckler de vardır, bunların hazır tarifleri internette olduğu gibi, daha eğlenceli olan sizin kendinizin bunu ortaya çıkarması olacaktır. Buraya şu noktada girmek biraz ayrıntı olacak.

Kartların Değerleri


Genel bilgilere son verirken, son olarak kartların değerlerini nasıl hesaplayacağımızı konuşalım. Bir kart 4 mana ise 8 birim güce sahip olması onu ortalama yapacaktır. Yani 4 manaya 4/4 vuran bir kart ortalamadır ve tercih edilmemelidir. Çünkü 4 manaya daha güçlü bir kart elbette mevcuttur. Kartın ek özelliğinin ona 1/1 eklediğini de düşünmelisiniz. Mesela Azure Drake her deck'te kendine yer bulabilir çünkü 5 mana 10 birimlik güç ister. 4/4lük vuruş, spell damage katkısı ve kart çektirme etkisi ile neredeyse 12 birimlik bir güce ulaşmaktadır. Tabi Divine Shield, Charge ya da Stealth gibi çok yüksek ihtimalle en az 1 vuruş yapaca kartların özellikleri de bu açıdan değerlendirilmelidir. Northshire Cleric 1 manaya 1/3 özelliğine sahip. Bu zaten oldukça iyi bir stat, bununla birlikte kart çektirme ihtimali onu çok daha değerli yapıyor çünkü sağlığı vuruş gücünden yüksek. Bu açıdan bir priest deckinde 2/5lik bir kart tercih ederken, bir hunter deckinde 5/2lik bir şeyi hele de charge ise tercih etmek daha manalı olacaktır. Hele bir Taunt'u gücü düşük olandan seçmek mantıksız olacaktır. Taunt zaten karşıdakine duvar oluşturma amacı içermektedir. Vuruş gücü aşırı düşük olmadıkça çok da önemli değildir. Bu şekilde hesaplarsanız aslında, deckinize almaya değer minionları hemen farkedeceksiniz. 4 manaya 4/5lik Chillwind Yeti artık çok popüler olmasa da zamanının en güçlü 4 manalık kartıydı, öyle düşünün.

Şimdilik burada son verirken, gelen sorular ve yorumlar üzerine bu basic seriye devam etmeyi düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder