Bir süredir pek bir şey yazamadım. Hem işlerim biraz yoğundu, hem de 5 günlük bir Roma gezisine çıktım. Bu Roma'ya 2. gidişim oldu, ama sanırım ellinci seferde bile aynı büyülenmişlik hissini taşıyor olacağım. Roma gitmek için geç kaldığım (ilk yolculuğum geçen seneydi), çok popüler olduğu için küçümsediğim ama gördükten sonra da dünyada daha güzel çok fazla yer olamayacağına ikna olduğum bir şehir. Şehir değil bir açık hava müzesi demek de mümkün.
Grimes geçen sene "Art Angels" albümü ile kendisinden beklenen düzeyde iyi bir albüm ortaya çıkarmıştı. Albüm birbirinden güzel ve Grimes-vari şarkılarla dolu olmakla birlikte, albümün sonuna gizlenmiş bir başyapıt barındırıyordu: "Butterfly" Şarkının absürd sözleri kesilmekte olan bir Amazon ormanındaki kelebeğin gözünden olanı biten anlatmak üzerine kuruluydu. Şarkının neredeyse disko ritmi üzerine kurulu çok katmanlı vokal melodisi nedeniyle hüzünlü bir havası vardı. Grimes bir röportajında bu şarkıyı yapmaya çalışırken sürekli bilgisayarının çöktüğünü çünkü arkaya çok fazla "Enya-vari bok" koyduğunu söyleyerek eğlenmişti.
Kanadalı popçu arkadaşı HANA ile beraber Avrupa turnesine çıktıklarında, yanlarında götürdükleri kameraları ve macbook'ları ile bir sürü klip çektiler ve bunları Grimes x HANA - The AC!D Reign Chronicles adıyla 38 dakikalık bir kısa film olarak paylaştılar. Bu filmde Grimes'ın henüz video çekmediği şarkıların ve HANA'nın da 2 şarkısının klibi bulunuyor. Neticede benim bunlardan en sevdiğim "Butterfly"'ın Roma'da geçen klibi oldu. Tam yolculuğumun arefesinde denk geldiğim için beni daha da şenlendirdi.
Forum ve Palatino Tepesi |
Roma'ya ikinci kez giden biri olarak benim için turistik modu bırakarak daha içten bir şeyler söylemek istiyorum. Grimes'ın da benimle benzer hislerde olduğunu hissediyorum. Kanada'lı biri için Avrupa'yı gezmek, bizlere oranla daha zor ve fantastik bir eylem. Yurtdışında tanıştığım Amerika'lılar hep Avrupa'nın ne kadar farklı ama onlar için ulaşması zor bir yer olduğundan dem vururlardı. Grimes'ın Roma'nın güzelliği karşısında ne kadar büyülendiğini anlamak için "Butterfly"ın klibini izlemek yeterli. Roma bir yana, dünyanın en etkileyici yeri olabileceğini düşündüğüm Roman Forum'un tepesindeki krallara layık Palatinum'da geziniyor. Palatinum, tarih ile doğanın iç içe geçtiği, birbirinden güzel bahçeleri, antik kalıntıları, roma hamamlarının yıkıntılarının olduğu büyüleyici bir yer. Ben ilk gezimde Forum'u gezdiğimde bütün günümü ayırmıştım ve gezinin sonunda sıcak bir günün sonunda yağan sürpriz yağmur ile Palatino'nun bir köşesinde sığınmak zorunda kalmıştım. Yağmurlu bir forum hayal edebileceğinizden çok daha güzel bir deneyimdi, çünkü hala daha ilk yağmur tanesinin yere düştüğü anı ve etrafı kaplayan toprak kokusunu unutamıyorum. Roma İmparatorlarına yarışır bir güzelliği vardı ve çok şükür ki biz de bundan hala nasiplenebiliyoruz.
Villa Borghese: Profil fotoğrafı çekmek isteyenlerin uğrak noktası |
Klipte en çok gezindiği yer ise Roma'nın en büyük ve merkezi parklarından biri olan "Villa Borghese". Villa Borghese, Roma'nın bütün turistik merkezleri arasında en çok gözden kaçan, en hakkı yenen yer olabilir. Elbette Kolezyum görülmesi gereken, nefes kesici bir yapı. Grimes'da bunu inkar etmeyerek klibinde (hala etrafındaki inşaatın da bitmediğinin görüldüğü) bir sahne ayırmış. Ama Borghese'in güzelliği huzuru, yeşili, ufak bir göleti ve gezdikçe yeni yapılara rastladığınız garip düzenlemesi ile alakalı. Muhtemelen Venedik'ten aldıkları maskeleri ve kiraladıklarını tahmin ettiğim değişik kostümleri ile Villa Borghese'in en tatlı köşelerinde değişik dans figürleri sergiliyorlar. Adeta Roma'ya ilan-ı aşk ediyor Grimes. Roma'da yaşasam, yoğun bir iş günü sonrası Villa Borghese'in banklarından birinde uzanarak kitap okuyup şarap içerek günümü sonlandırmak isterdim.
Fontana di Trevi, Pantheon ya da Santa Maria Maggiore birbirinden ilginç gezilmesi gereken yapılar. Vatikan ve müzesi muhtemelen dünyanın görülmesi gereken 3-5 yerinden biri. Bunları inkar etmek mümkün değil. Roma'nın zaten başlı başına insanoğlunun bugün kadarki en büyük başarılarından biri olduğunu düşünüyorum. Böyle bir şehrin hala ayakta ve aynı güzelliği korumaya devam eder halde durması beni çok etkiliyor. Eski İstanbul fotoğraflarına bakınca, nasıl her şeyin mahvolabileceğini görüyor insan. Roma ise binlerce yıldır orada, bütün şaşası ve muhteşem güzelliği ile bizi bekliyor. İnsanoğlu'nun sabit nesnesi gibi güven veren bir yanı var.
Özetle, klip çok güzel, Grimes seviyorsanız kesinlikle izleyin. Sadece Roma'yı seviyorsanız da izleyin. Bir La Grande Bellezza değilse de, aşkınızı perçinliyor. Grimes'ı da zevkli tercihleri içini bir kere daha kutluyor, albümün en sevdiğim şarkısına dünyadaki en sevdiğim şehirlerden birinde klip çektiği için teşekkür ediyorum.
klip çok güzelmiş. Roma seyahati öncesi benim için iyi oldu
YanıtlaSil